Günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen dijital iletişim, yazılı anlatımın önemini katbekat artırdı. Bir mesaj, bir e-posta veya sosyal medya paylaşımı… Hepsi bizden izler taşıyor. Peki, bu izler ne kadar özenli?
Nokta ve Virgül: Anlamın Kilidini Açan Anahtarlar
Basit bir nokta, cümlenin bittiğini haber verir. Oysa onu koymayı unuttuğumuzda karşımızdaki ne zaman nefes alacağını şaşırır. Virgül ise okumaya ritim katar; anlamı netleştirir. "Gitmeliyim artık" ile "Gitmeliyim, artık!" arasındaki fark, bir virgülün neleri değiştirebileceğinin kanıtıdır.
Büyük Harf: Saygının Sessiz Dili
Özel isimler, cümle başları ve unvanlar… Büyük harfler, yalnızca bir kural değil; aynı zamanda bir nezaket göstergesidir. "ayşe teyze" ile "Ayşe Teyze" arasında, samimiyetle saygıyı dengeleyen ince bir çizgi vardır.
Kısaltmalar: Pratiklik mi, Tembellik mi?
"Mrb", "slm", "nb"… Bu kısaltmalar hız çağının kaçınılmaz sonucu olabilir. Ancak resmî iletişimde ve hitap gerektiren durumlarda kullandığımız her kısaltma, özenli iletişimden bir ödün vermektir.
Duygular ve Noktalama: "!" ve "?"
Birden fazla ünlem, heyecanı değil, çoğu zaman öfkeyi yansıtır. Soru işaretlerinin ardı ardı sıralanması ise kuşkuyu… "Geldin mi?" sorusu ile "Geldin mi???" sorusu aynı şeyi sormaz.
Sonuç: İletişim, İmzamızdır
İmla kuralları, iletişimin görünmez mimarlarıdır. Onları doğru kullanmak, karşımızdakine verdiğimiz değeri gösterir. Unutmayalım: Yazdığımız her satır, zihnimizin aynasıdır. O aynada kendimizi nasıl görmek istiyorsak, öyle yazalım.