CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İmralı heyetine katılmama kararının perde arkasını ve Milli Dayanışma Komisyonu’na ilişkin yaklaşımını değerlendirdi. Özel, hem sürecin nasıl yönetildiğini hem de kamuoyunda oluşan tartışmaları ayrıntılarıyla anlattı.

“AYIPLI BİR ŞEY YAPIYOR GİBİ DAVRANIYORLAR”

İmralı ziyaretinin uzun süre önce planlandığını belirten Özel, ziyaretin kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını ifade ederek, bir AK Partili yetkilinin “ziyareti gizleyebiliriz” dediğini aktardı. Bu durumu,
"Ayıplı bir şey yapıyor gibi davranıyorlar" sözleriyle değerlendirdi.

CHP’NİN KARAR ALMA SÜRECİ

Özel, heyete katılmama kararının nasıl alındığını şöyle anlattı:

"Bütün verileri birleştirdik, kararı birlikte verdik. Herkesin fikrini aldık. Sonra da hep birlikte kararı olgunlaştırıp, arkadaşlarımıza bildirdik. Toplumun bütün kesimlerinin, İmralı ziyaretiyle ilgili ne düşündüğüne yönelik çok ayrıntılı anketler yaptırdık. Hatta MHP’nin seçmeninin tutumunun ne olduğunu bilen tek partiyiz. Bütün seçmenlerin kendi parti kırımlarına da baktırdık ve buna göre bir karar verdik."

Sürecin, özellikle İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması gibi gelişmeler nedeniyle zorlayıcı olduğunu belirten Özel,
"2 Eylül’de İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atandığı, parti binasına 5 bin polisin girdiği noktada, ‘Sen hâlâ masada oturacak mısın?’ sorusuna cevap vermek kolay değildi" dedi.

“ÇÖZÜM YOLUNDA DEVAM EDİYORUZ”

İmralı ziyaretini bir “tümsek” olarak niteleyen Özel, sürece ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

"İmralı ziyareti de bu yolda bir tümsek. İmralı ziyaretine bir kavşak muamelesi yapılmasına karşı çıkıyorum. MHP bu tümseği geçti. MHP’nin bu noktada kolaylıkları var. İp atınca da ayakta alkışlıyorlar, ‘Adaya ben giderim’ deyince de… Dolayısıyla MHP, İmralı tümseğinin üzerinden tekerleri yerden keserek zıpladı geçti. AKP, son ana kadar fren yapa yapa o tümseğin üstünden geçti. DEM Parti zaten onu tümsek olarak görmez. Biz, bu tümseğin üzerinden geçmeye çalışıp bir yerde arabayı devirmek yerine tümseğin yanından geçtik. Ama çözüm için yolda yürümeye devam ediyoruz."

MİT'in uzun süredir İmralı ile görüştüğünü hatırlatan Özel, CHP’nin kararının sürece zarar vermediğini belirtti:

"Zaten MİT, belki Erdoğan’ın seçildiği günden beri görüşüyor İmralı ile. Bize o zamanlar, ‘Bir yılı aşkın zamandır İmralı ile görüşülüyor’ dediğimiz için saldırmışlardı. Komisyon açıldığında öğrenildi ki daha da eskisinden beri görüşüyorlarmış. Şimdi geldiğimiz bu noktada biz yine yola devam ediyoruz. Bu yüzden de CHP’nin, kendi seçmeninin beklentilerini de gözeterek aldığı bu karar aslında yıkıcı bir karar değil, yapıcı bir karar."

Özel, kararın tepki çeken yönlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Çünkü eğilimimizin gitmeme yönünde olduğunu masadaki tüm muhataplarımız biliyordu. Hatta bizi ikna etmek için birçok da girişim oldu. Biz bunları saygıyla karşıladık ama sonuçta kararı kendimiz verdik. Ben devletin siyaseti değil, siyasetin devleti yönettiği bir fikrin sahibiyim. Yani her devlet aklı diye önüne konan şeyi yapmak zorundaysan o zaman siyaset grubuna ne ihtiyaç var?"

İmralı ziyaretinin tek başına çözüm getirmeyeceğini belirten Özel, demokrasi vurgusu yaptı:

"İmralı’ya gidildi gelindi de sorun çözüldü mü? Daha yapılacak bir sürü şey, atılacak bir sürü adım var. Ben mesela, demokratikleşme adımlarının çok hayati olduğunu ve çok kapsayıcı bir demokratikleşmeyle bu sorunun çözülebileceğini düşünüyorum."

“KÜRT SEÇMENİN CHP’DEN KOPUŞUNU HAK ETTİĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Özel, karar üzerinden popülizm yapmadıklarını söyleyerek eleştirilere şu yanıtı verdi:

"Yoksa orada, İmralı’ya gitmemek ile ilgili konforlu bir alanda popülizm yapılabilir. Biz bunu tercih etmedik. Dediğim gibi bu tümseğe, bu kasise bir kavşak muamelesi yapanlar, ‘Siz buradan sonra ayrıldınız’ diyenleri anlamıyorum. Kürt seçmenin CHP’den duygusal kopuşunu hak ettiğimizi düşünmüyorum. Eğer böyle bir kopuş varsa da onarmak için vaktimiz de var."

Kararın kişisel değil, kolektif alındığını da belirten Özel, geçmişte yapılan hataları hatırlatarak şu sözleri söyledi:

"Ben, bu karar açıklanmadan iki hafta önceki grup toplantısında, benim tutumum öyle olmamasına rağmen partimin geçmişte dokunulmazlıklar konusunda aldığı kararla ilgili kürsüden özür diledim. Adaya gitmek cesaret değil. Adaya gitmemek korkaklık değil. Adaya giden, birinden korktuğu için gitmiş değil. Adaya gitmeyen de birinden korktuğu için gitmemiş değil. Herkes kendi siyasi çizgisine göre ve bundan sonra sürece yapacağı katkıyı kendi değerlendirerek bir karar verdi."

AK PARTİ’NİN SÜRECİ YÖNETME BİÇİMİNE ELEŞTİRİ

AKP’nin süreci siyasi hesapla yürüttüğünü savunan Özel, şu benzetmeyi yaptı:

"AK Parti bu süreci, siyasi risk ve siyasi rant dengesi üzerinden kurguladı. Hatta derenin boyunu MHP’ye ölçtürüp sonra kendisi paçaları sıvayarak bileğe kadar suya girip dereyi geçeceğini sanıyor. Şimdi aynı tutumu devam ettiriyorlar. Hüseyin Yayman gittiği halde, ‘Ben gitmedim’ dedi. Olacak şey değil. Yayman konusu, bu meselede bir turnusol kağıdı gibi. Ayıplı bir şey yapıyor gibi davranıyorlar."

“RAPORDA CHP’NİN TALEPLERİ OLMALI”

Komisyonun hazırlayacağı rapora ilişkin değerlendirmenin son bölümünde Özel, şunları kaydetti:

"Raporda CHP’nin taleplerine yer verilmesi gerekiyor. Raporun uzlaşıyla çıkması lazım. Nitelikli çoğunlukla kabul edilecek bir rapor olması lazım. Biz bunun için emek vereceğiz, gayret vereceğiz, rapor üzerinde çalışacağız. Komisyonun, Türkiye’nin önünü açacak bir rapor yazmasını umuyorum. Komisyonda bulunma amacımız bu zaten bizim."

Kaynak: HALK TV