HABER - İlknur FİDAN

1870 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Süleyman Nazif, çocukluk yıllarında sessiz ama gözlemci bir ruh taşıyan biriydi. Babası dönemin bilgili kişilerindendi; annesi ise güçlü hafızası ve anlatım kabiliyetiyle tanınırdı. Bu ortam, Süleyman Nazif’in zihninde ilk kıvılcımları çakan yerdir.

Diyarbakır’da başlayan yolculuk

Henüz genç yaşlarında Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenmeye başladı. Klasik edebiyata ilgi duydu, Doğu ve Batı kaynaklarını aynı potada eriterek kendine özgü bir edebi bakış geliştirdi. Diyarbakır’dan başlayan bu entelektüel yolculuk, onu Osmanlı’nın en çalkantılı dönemlerinin tanığı ve yazarı yapacaktı.

Tarihin Diyarbakır’ında Süleyman Nazif’in Sesi1

Kalemle yöneten bir Vali

Devlet kademelerinde görev alan Süleyman Nazif, birçok şehirde valilik yaptı. Musul, Basra, Kastamonu ve Trabzon gibi şehirlerde görev alırken, sadece bir bürokrat değil, aynı zamanda adaleti önceleyen, halkla bağ kuran bir aydın kimliğiyle öne çıktı.
Görevleri sırasında edebi üretimini sürdürdü. Her satırı bir duruştu; her yazısı, haksızlığa karşı sessiz kalmamaya çağrılar yazmaya başladı.

Osmanlı’nın son dönemlerinde İstanbul işgal altındayken, kaleme aldığı yazılar, özellikle "Kara Bir Gün" başlıklı metni, işgalci güçlere karşı büyük yankı uyandırdı.

Bu yazısı Malta Adası’na sürgün edilmesiyle sonuçlandı. Ancak bu sürgün, onu susturamadı. Malta’da geçirdiği zaman, ileride yazacağı çarpıcı eserlerin temelini attı. “Malta Geceleri” başlıklı eserini ortaya koydu.

Süleyman Nazif’in eserleri

Süleyman Nazif’in hem şiir hem düzyazı türünde önemli eserleri bulunmaktadır. Başlıcaları şunlardır:

• Gizli Figanlar (şiir)
• Firak-ı Irak (şiir)
• Malta Geceleri (anı/düşünce)
• Batarya ile Ateş (makale)
• Çal Çoban Çal (eleştiri)
• Nasıruddin Şah ve Babiler (inceleme)

Bu eserlerinde tarihsel olaylara, toplumsal meselelerin ahlaki ve siyasal boyutlarına odaklanmıştır. Eleştirel tavrı, dönemin idarecileri kadar, halkın duyarsızlığına karşı da yönelmiştir.

2 1Haberi̇çi Amedtv Kopya

Süleyman Nazif, 4 Ocak 1927’de İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Muhabir: İlknur FİDAN