Diyarbakır’da gerçekleştirilen DEM Parti basın buluşmasında, “Barış gazeteciliği” kapsamında sürece dair gelinen aşama paylaşıldı. Yaklaşık 30 gazetecinin katıldığı toplantıda, Barış ve Demokratik Toplum Süreci, Meclis’te kurulan komisyonun çalışmaları ve siyasetin sürece bakış açısı değerlendirildi.
Toplantıya DEM Parti Basın Yayın ve Propaganda Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, HDK Eşsözcüsü ve DEM Parti Meclis Komisyon Üyesi Meral Danış Beştaş ile Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar katıldı. Toplantıda basında barış dilini geliştirme vurgusu öne çıktı.
Komisyonun rolü ve sürecin işleyişi
Siyasetçiler, sürecin Devlet Bahçeli’nin teşvikiyle başladığını ve görüşmelerin devlet ile Abdullah Öcalan arasında yürütüldüğünü ifade etti. Meclis’teki komisyon, tüm partilerin önerileri doğrultusunda oluşturulan dinleme listesiyle güçlü bir zemin oluşturdu. Tüm kesimler sürecin çatışma zemininden çıkışını destekledi.
Komisyonun, Kürt sorununun çözümüne doğru ilerlerken “yol temizliği” görevi üstlendiği, ancak köklü bir sorunun yalnızca komisyon çalışmalarıyla çözülemeyeceği belirtildi. Bu kapsamda çıkartılacak yasalar için yasa taslakları hazırlandı; DEM Parti’nin talepleri arasında anadil, yerel yönetim, kayyımların geri çekilmesi, “umut hakkı” ve TMK’nin kapsamının yeniden ele alınması yer aldı.
Bahçeli’nin çıkışı ve Öcalan’ın görüşleri
Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürece ilişkin çıkışının bölgesel ve ülke içi barış açısından önemli olduğunu vurguladı. Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ile ilgili olarak, “Kürtlerin önderi ile Erdoğan’ın bir araya gelerek çözemeyeceğimiz bir şey yok” dediği aktarıldı.
Öcalan’ın son görüşmelerde “Muaviye oyunları devrede” dediği ve iktidarın algı yaratma çabalarına dikkat çektiği belirtildi. Öcalan ayrıca, “Kürtler seçeneksiz değil” diyerek Kürtlerin yeni yüzyılda statüsüz olamayacağını ve yaşadıkları dört devletle eşit koşullarda çözüm aradıklarını kaydetti.
Medya ve halkın nabzı
Toplantıda gazeteciler, Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısı ve “Demokratik toplum, barış ve demokratik entegrasyon” kavramları hakkında sorular sordu. Gazeteciler, halkın sürece onayının günden güne arttığını, ancak devlete yönelik güvensizlik ve ana akım medyanın sürecin ruhuna uygun dil kullanmamasının kaygı yarattığını ifade etti.