Sağlık

Nature: Aşı olan kanser hastaları daha uzun yaşıyor

Nature’da yayımlanan araştırmaya göre, mRNA temelli COVID-19 aşısı olan bazı kanser hastaları bağışıklık tedavilerine daha güçlü yanıt veriyor ve daha uzun yaşıyor.

Abone Ol

Nature dergisinde yayımlanan yeni bir bilimsel çalışmaya göre, bazı kanser türlerine sahip kişiler, mRNA temelli COVID-19 aşısı olduktan sonra uygulanan bağışıklık sistemi tedavilerine daha güçlü yanıt veriyor ve yaşam süreleri belirgin şekilde uzuyor.

AŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ TÜM VÜCUTTA AKTİVE EDİYOR

Araştırmacılar, elde edilen etkinin COVID-19’a karşı doğrudan korumadan değil, aşının bağışıklık sistemini tüm vücutta “uyandırmasından” kaynaklandığını ifade etti.

ABD Houston’daki MD Anderson Kanser Merkezi’nden radyasyon onkoloğu Dr. Adam Grippin, “COVID-19 mRNA aşısı adeta bir siren gibi tüm bağışıklık sistemini aktive ediyor. Tümör içinde bile kansere saldırı programını başlatıyor” dedi.

AKCİĞER KANSERİNDE YAŞAM SÜRESİ 16 AY ARTTI

Çalışma, özellikle akciğer kanseri ve metastatik melanom hastaları üzerinde yürütüldü. mRNA aşısı olan akciğer kanseri hastalarında ortalama yaşam süresi 21 aydan 37 aya yükseldi. Melanom hastalarında ise mRNA aşısı olan kişiler o kadar uzun yaşadı ki, ortalama yaşam süresi hesaplanamadı.

Etki en çok, mRNA aşılarının checkpoint inhibitörleri olarak bilinen bağışıklık tedavileriyle birlikte kullanıldığı hastalarda görüldü. Bu tedaviler bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı daha özgür hareket etmesini sağlasa da, her hastada başarılı olamayabiliyor. mRNA aşıları bu tedaviye yanıt oranını ciddi şekilde artırdı.

100 GÜNLÜK KRİTİK ZAMAN PENCERESİ

Grippin’e göre mRNA aşısı tedaviden 100 gün içinde uygulandığında etki en üst düzeye çıkıyor. Ancak en iyi sonuçlar, tedavi öncesi veya hemen sonrasında yapılan aşılamalarda elde ediliyor. Bu avantajın, grip veya zatürre gibi klasik aşılarda görülmediği, sadece mRNA teknolojisine özgü olduğu belirtildi.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, mRNA aşılarının içeriğinde bulunan yağ nanoparçacıkları sayesinde bağışıklık hücrelerinin doğrudan aktive olduğu ve “öldürücü hücrelerin” tümörlere yöneldiği tespit edildi.

Oxford Üniversitesi’nden immünolog Benoit Van den Eynde, “Etkisi şaşırtıcı derecede güçlü, veriler çok sağlam görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.

POLİTİK MÜDAHALELER BİLİMSEL GELİŞMELERİ TEHDİT EDİYOR

Araştırmanın yazarlarından Dr. Steven Lin, mRNA teknolojisinin politik tartışmaların içine çekilmesinden endişe duyduklarını belirtti. “Bugün mRNA kelimesi bile politik hale geldi. Negatif propaganda, bilimsel ilerlemeyi yavaşlatıyor” dedi.

Öte yandan, ABD Sağlık Bakanlığı’nın, mRNA araştırmalarına ayrılan 500 milyon dolarlık fonu iptal etmesi, bu alandaki ilerlemeyi tehdit eden bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Araştırma ekibi, bu etkinin klinik deneylerle doğrulanması halinde, mRNA aşılarının kişiselleştirilmiş kanser aşılarıyla birlikte kullanılarak milyonlarca hastanın yaşam süresini uzatabileceğini belirtiyor.