İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 10 Ağustos’ta gözaltına alınan ve 14 Ağustos’ta "rüşvete aracılık etmek" suçlamasıyla tutuklanan avukat Rezan Epözdemir, sosyal medya üzerinden bir açıklama yayımladı.
KUMPAS VE İTİBAR SUİKASTİ İDDİASI
Epözdemir, sosyal medya eliyle ve yalancı tanıkla kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti. Can ve Ciner Holding soruşturmasıyla haksızca ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirten Epözdemir, "Bu açıkça vicdansızlıktır. Hasmane tavırla aynı merkezden yönetilen ve menfaat karşılığında paylaşım yapan bu troller, benim 20 yıllık hak ve hukuk mücadeleme ve itibarıma karşı suikast yapmaya çalışıyorlar" dedi. Üç çocuğu ve ailesinin bu yalanlardan olumsuz etkilendiğini ifade etti.
"ONURSUZCA YAŞAMAKTAN İYİDİR"
Hukuka aykırı tutuklamanın bir zulme dönüştüğünü savunan Epözdemir, "Eğer bu dosyadan mahkum olursam hayatıma son vereceğim. Benim için hiç yaşamamak onursuzca yaşamaktan iyidir" ifadelerini kullandı. Kamuoyundan, hayal ürünü ve kötü niyetli iddialara itibar etmemesini rica etti.
CAN VE CİNER HOLDİNG İDDİALARINA YANIT
Epözdemir, başka bir paylaşımında ise Can ve Ciner Holding'le ilgili iddialara yanıt verdi. Ne bu şirketlerin ne de iştiraklerinin avukatlığını yapmadığını, hiçbir zaman vekalet ilişkisinin olmadığını belirten Epözdemir, şirket merkezlerinin yerini dahi bilmediğini söyledi. Habertürk'ün satıldığını çok sonra öğrendiğini ifade etti. Epözdemir, kendisinin bir ceza hukukçusu olduğunu ve rekabet kurulu başvurusu yapmadığını, nasıl yapılacağını da bilmediğini belirtti.
Epözdemir, tutuklanma gerekçesinin nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik, hakaret, tehdit gibi suçlardan hükümlü olan bir müfterinin yalan beyanları olduğunu iddia etti. Bu müfterinin kendisiyle hiç görüşmediğinin ve tek bir mesajının dahi olmadığının telefon kayıtlarıyla sabit olduğunu belirtti. Tutuklama kararının "hukuk garabeti mahiyetinde" olduğunu savunan Epözdemir, kendisinin, ailesinin ve müvekkillerinin bu durumdan mağdur olduğunu sözlerine ekledi.





