ÖZEL HABER - Abdullah AKYOL
Sur ilçesinde yer alan Deva Hamamı, kaynaklarda 16. yüzyıla tarihlense de halk arasında yapının 400 ila 1700 yıllık olduğu söyleniyor. Kervandan kaybolan bir devenin hamamda bulunması üzerine “Deve Hamamı” adını aldığı rivayet ediliyor. Bazalt ve moloz taş malzemesiyle inşa edilen, 500 metrekare büyüklüğe sahip hamamın sekizgen kubbesi ve tromplarla sağlanan geçişleri dönemin mimari özelliklerini yansıtıyor.
DEFİNECİLERİN TAHRİP ETTİĞİ HAMAM KÜLLERİNDEN DOĞDU
Uzun yıllar kaderine terk edilen yapı, defineciler tarafından büyük ölçüde tahrip edilmişti. Çocukluğunda hamamın yoğun şekilde kullanıldığına tanık olan Diyarbakırlı esnaf Cuma Akgün, yapının yıkılmasına sessiz kalmadı. Kendi çabalarıyla hamamın içini temizledi, zarar gören bölümleri onardı ve 2016’da yapıyı kısmen de olsa ayağa kaldırdı. Bugün hamam, kafe olarak işletiliyor ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

DOĞAL AKUSTİK BÜYÜLÜYOR
Deva Hamamı’nı diğer yapılardan ayıran en dikkat çekici özelliklerinden biri doğal akustiği. Kubbe yapısı nedeniyle içerideki sesler yankı kazanıyor ve benzersiz bir ambiyans oluşturuyor. Bu özellik, özellikle müzisyenlerin ilgisini çekiyor.
DÜNYACA ÜNLÜ SANATÇILAR KLİP İÇİN TERCİH EDİYOR
Hamam, son yıllarda hem yerli hem yabancı birçok sanatçının dikkatini çekti. Doğal akustiği ve mistik atmosferi nedeniyle birçok müzik klibi ve dizi sahnesi burada çekildi. Yapı, Diyarbakır’ın kültürel mirasının modern sanatla buluştuğu nadir mekanlardan biri haline geldi.

TURİZME KAZANDIRILMASI BEKLENİYOR
Hamamın sahibi Cuma Akgün, yıllardır kendi imkanlarıyla ayakta tuttuğu bu tarihi yapının profesyonel bir restorasyonla tam anlamıyla turizme kazandırılmasını istiyor. Akgün, “Burası Diyarbakır’ın en büyük hamamı. Hak ettiği değeri görmesini istiyorum.” diyerek çağrıda bulundu.





