Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanları Ayfer Koçak ve Ahmet Karagöz, Kürt sorununun demokratik çözümü ve barış süreci için Meclis’te düzenlenen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 8’inci toplantısında önerilerini aktardı.
Toplantıda konuşan Ayfer Koçak, sürecin sadece Türkiye’yi değil Suriye, İran ve Irak’ı da ilgilendirdiğini belirterek, emperyalist güçlerin ve bölge devletlerinin müdahalelerinin sorunu daha da karmaşık hâle getirdiğini söyledi. Koçak, “Sorunun çözümünde halkın varlığını tanıma, eşit yurttaşlık ve onurlu yaşam hakları temelinde demokratik reformlar hayata geçirilmelidir. Aksi takdirde daha derin bir toplumsal, siyasal ve ekonomik krizle karşılaşabiliriz” dedi.
Koçak, Meclis’in önünde iki yol bulunduğunu vurgulayarak, “Ya tarihsel politik çıkmazların tekrarı olacak ya da eşitlikçi ve demokratik bir geleceğin kapısı aralanacaktır. KESK, bu sorumluluğun farkındadır ve çözüm için emekçilerden yana görev bilinciyle hareket edecektir” ifadelerini kullandı.
Toplantıda ayrıca, 10 Ekim Gar katliamı ve OHAL döneminde KESK’e bağlı sendikaların üyelerinin maruz kaldığı ihraçlar hatırlatıldı. Koçak, anadil temelinde kamusal hizmet talebinin ve tüm halkların haklarının eşit biçimde tanınmasının önemine dikkat çekti.
Ahmet Karagöz ise devletin bugüne kadar somut adımlar atmadığını ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmadığını belirterek, çözüm için barış, tanıma, hoşgörü ve diyalog gibi ilkelerin uygulanması gerektiğini ifade etti.
Karagöz, KESK’in hazırladığı önerilerde şunlara yer verdi:
- Somut ve uygulanabilir bir eylem planı oluşturulmalı, kısa, orta ve uzun vadeli adımlar netleştirilmeli.
- Özgür bir ortam sağlanarak toplumun geniş kesimlerine çözüm önerileri aktarılmalı, ifade özgürlüğü güvence altına alınmalı.
- Eşitlikçi ve özgürlükçü bir yurttaşlık tanımı anayasa ile güvence altına alınmalı.
- Temel hak ve özgürlüklere ilişkin yasalar yeniden düzenlenmeli, seçim barajları kaldırılmalı ve yerel yönetimlerin yetkileri artırılmalı.
- Medyada nefret ve milliyetçi-militarist dilin kullanımı engellenmeli, güvenlik güçleri eşitlik ilkesiyle görev yapmalı.
- Eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı, müfredatta eşitlik ve insan hakları temel alınmalı.
- Zorunlu göç ve mağduriyet yaşayan yurttaşlar için geri dönüş ve destek mekanizmaları hayata geçirilmeli.
- Demokratik süreçlere katılan, haklarını savunan kişi ve gruplar için af ve yasal güvenceler sağlanmalı.
Koçak ve Karagöz, barış ve demokrasi temelinde Türkiye’de tüm halkların eşit haklara sahip olduğu bir düzenin kurulması gerektiğinin altını çizdi.





