14 katlı binada meydana gelen patlamada 1 kişi yaşamını yitirdi 14 katlı binada meydana gelen patlamada 1 kişi yaşamını yitirdi

İstanbul'da, "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen davanın ilk duruşmasında, sanıkların ifadeleri şok edici detaylar ortaya çıkardı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, bebeklerin ölümüne yol açan ve hastaneler arasında usulsüz sevklerin yapıldığı iddialarına dair önemli açıklamalar yapıldı.

Sanıklardan Yadigar, hastane içinde parayla hasta temin edildiğinin konuşulduğunu, hatta yetişkin yoğun bakıma da hasta yönlendirildiğini duyduğunu belirtti. Bu durumu hastane yönetiminin de bildiğini düşündüğünü ifade eden Yadigar, iddialarını mahkemeye aktardı.

İstanbul’daki özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilen bebeklerin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanıktan 22’si tutuklu olarak yargılanıyor. Duruşmalar hafta boyunca devam ederken, toplamda 29 sanık ifade verdi. Bugün ise tutuksuz sanıkların sorguları sürdü.

Ceren Hatice kırım’ın savunması: "Kaynağını sorgulamadım"

Duruşmada savunma yapan sanıklardan Ceren Hatice Kırım, Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde sorumlu hemşire olarak çalışırken işten çıkarıldığını söyledi. Kırım, hastaneye bağlı olarak çalıştığını ve kendisine ödenen paraların “kıdem ücreti” olarak verildiğini savundu. Savcı, Kırım’a Medisense şirketinin kendisine yaptığı ödemeleri sorgularken, sanık, kaynağını hiç sorgulamadığını belirtti.

Ahmet Atilla Yılmaz’dan reddi suç: "SGK’yı dolandırmam, hayatımın akışına aykırı"

Duruşmada savunma yapan bir diğer sanık, Medilife Beylikdüzü Hastanesi'nin başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz oldu. Yılmaz, hakkında yöneltilen "SGK’yı dolandırma" suçlamalarını reddetti ve "20 yıl devlet hastanesinde cerrah olarak çalışmış bir insanın SGK’yı dolandırması hayatımın olağan akışına aykırı" dedi. Ayrıca, hastaneler arası hasta sevkleriyle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını savundu.

Opara bebek davasında hemşire ifadesi: "Bebeğin ölümünde ihmalim yok"

Opara bebek vakasında sorumlu tutulan hemşire Ayşe Gizem Büyükköleş de savunma yaptı. Büyükköleş, bebeğin ölümünde herhangi bir ihmali olmadığını belirtti. Bebeğin sağlıklı olduğunda teslim alındığını söyleyen hemşire, doktorların ve hastane yönetiminin verdiği talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini belirtti.

Doktor Şeyhmus Çelik: "Vicdanım temiz, bebekleri ölüme terk etmedim"

Bir başka sanık, doktor Şeyhmus Çelik, suçlamaları reddederek, "Serdarov bebek ve diğer vakalarla ilgili hiçbir menfaatim olmadı. Bebeği ölüme terk etmedim" dedi. Ayrıca, hastane yönetimi ve sorumlu kişilerin yanlış işlemlerini zamanında fark ettiğini ve bu durumu hastane yetkililerine bildirdiğini belirtti.

‘Şüpheli hasta sevkleri’ iddiası sürüyor

Duruşma sırasında sanık Gözde Kul Yadigar, hastane içerisinde şüpheli hasta sevklerinin yapıldığına dair açıklamalarda bulundu. Yadigar, "Hastane yönetimiyle yapılan görüşmelerde, hasta dosyalarının değiştirildiğini fark ettim ve bunun üzerine delil toplamaya başladım" diyerek SGK’yı dolandırma olasılığını sorguladı.

Kaynak: Haber merkezi