Türk sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olan ve başrolünde Kadir İnanır’ın yer aldığı "Tatar Ramazan" filminin, aslen Ağrılı olan Mecit Çoksu’nun hayat hikayesini anlattığı belirtildi. Filmdeki "Benim adım Tatar Ramazan ben bu oyunu bozarım" repliğiyle hafızalara kazınan karakterin gerçek kimliği merak uyandırmıştı.
MECİT ÇOKSU KİMDİR?
Asıl adı Mecit Çoksu olan ve "Mecidê Kaçak" adıyla tanınan karakter, 1912 yılında Ağrı’nın Diyadin ilçesi Tendürek köyünde Kürt bir aileden dünyaya geldi. Bölgede mertliğiyle bilinen Şemiski aşiretine mensup olan Mecit Çoksu’nun hayatı, ağabeyinin Zilan İsyanı’na katılması ve daha sonra infaz edilmesiyle tamamen değişti. Bu duruma tepki olarak genç yaşta dağlara çıkan Çoksu, bir süre sınır kaçakçılığı yaparak hayatını sürdürdü.
CEZAEVİ HAYATI VE İSYANLARI
Yakalandıktan sonra Bitlis Cezaevi’ne konulan Mecit Çoksu, mahkumlara yapılan insanlık dışı uygulamalara karşı çıktığı için sürekli sürgün edildi. Bitlis’ten sonra sırasıyla Siirt, Adana, Trabzon, Balıkesir, Sinop ve en son İmralı Cezaevi’ne gönderildi. İmralı’da tutuklu olduğu dönemde 3 mahkum arkadaşıyla birlikte firar etmeyi başardı, ancak karaya ulaşan tek kişi oldu. Gittiği her cezaevinde haksızlıklara karşı başkaldıran Çoksu, bu nedenle cezasının dokuz yılını zincirlere bağlı olarak hücrelerde geçirdi.
HAYATINI VAN’DA SÜRDÜRDÜ
Cezaevinden çıktıktan sonra Van’ın Muradiye ilçesi Eşekbatan köyüne yerleşen Mecit Çoksu, 1985 yılında vefat edene kadar burada yaşadı. Üç oğlu ve dört kızı olan Çoksu'nun torunları, halen Muradiye’nin Şelâle köyünde ikamet ediyor.
SENARİSTİN DİKKATİNİ ÇEKTİ
Sinop Cezaevi’nde Mecit Çoksu ile aynı koğuşta kalan senarist Kerim Korcan, Çoksu’nun sıra dışı kişiliğinden ve cesaretinden etkilenerek onun hayatını senaryolaştırdı. Bu senaryo, Kadir İnanır’ın başrolde olduğu "Tatar Ramazan" filmiyle beyaz perdeye taşındı.





