Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TVNET canlı yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. İsrail'in bölgesel politikalarından Suriye'deki güç dengelerine, PKK ile yürütülen süreçten İmralı'nın tavrına kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulunan Fidan, Suriye'deki Demokratik Suriye Güçleri'ne (SDG) net mesajlar verdi. Fidan, "SDG'nin bu noktada gerek DEAŞ bahanesi, gerek başka bahanelerle artık süreci uzatmaması gerekiyor. Altını çiziyorum burada sadece Suriye'nin güvenliği ile ilgili bir konu yok, bu Türkiye ile ilgili bir konu" dedi.

SDG İSRAİL'DEN CESARET ALIYOR

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun bölgeyi şekillendirme arayışında olduğunu belirten Fidan, SDG'nin İsrail'den cesaret aldığını ifade etti. Fidan, "SDG hiçbir zaman için muhalefetle beraber Esed'e karşı hareket etmedi. Esed'in gitmemesi konusu sadece Rusların ve İranlıların istediği bir konu değildi. İsrailliler de gitmesini istemiyordu" diye konuştu. ABD siyasetinin değiştiğine işaret eden Fidan, SDG'nin Şam yönetimiyle 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde anlaşması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini savundu.

PKK'NİN KENDİNİ FESİH KARARI VAR

Bölgedeki IŞİD varlığının sistemik bir tehdit olmaktan çıktığını belirten Fidan, asıl sorunun sınır ötesindeki silahlı yapılar olduğunu vurguladı. Türkiye ile PKK arasında yürütülen sürece değinen Fidan, şu ifadeleri kullandı:

"Bunlar PKK'nin oradaki uzantısı ve PKK'nıi şu anda Türkiye'yle yürüttüğü bir süreç var. Kendini fesih kararı var. Bu kararın etkilerini sadece sınırlarımızın içerisinde değil, sınırlarımızın ötesinde de görmek istiyoruz. Sınırın ötesinde silahlı kontrolsüz unsurlar varlığını devam ettirdiği sürece bu bizim için bir güvenlik sorunudur."

İDEOLOJİK KAVGAN VARSA SİYASETLE YOLUNA DEVAM ET

Türkiye'de yürütülen sürecin şeffaf ve iyi ilerlediğini belirten Fidan, örgütün silah bırakarak siyasi alana geçmesi gerektiğinin altını çizdi. Fidan, "Sen silahlarından vazgeçeceksin ve hayatına bundan sonra meşru siyasi sınırlar içerisinde devam edeceksin. Eğer varsa ideolojik bir kavgan, siyasetten yoluna devam edeceksin. Siyasetle değil, silahla sen yoluna devam edersen silahla karşılık bulursun" uyarısında bulundu.

KÜRTLERİN YAŞADIĞI EN DEMOKRATİK ÜLKE TÜRKİYE

Bölgedeki Kürt nüfusun durumuna da değinen Fidan, Türkiye'nin demokratik standartlarına dikkat çekti. Fidan, "Bölgedeki Kürtlerin yaşadığı en demokratik ülke Türkiye ama silahlı mücadelenin de verildiği tek ülke Türkiye. Sen bunu Irak'a, İran'a veya Esed rejimine karşı vermiyorsun. Hiçbir demokratik olmayan sistemle işin yok ama bu mücadeleyi kendi içinde başlatmış ve bedelini ödemiş bir ülkeye silah çekmekte sakınca görmüyorsun" değerlendirmesini yaptı.

Abdullah Öcalan'ın 2013 yılında yaptığı çağrıyı hatırlatan Fidan, o dönem sürecin dış müdahalelerle ve dağ kadrosunun tavrıyla bozulduğunu söyledi. Fidan, "Örgütün lideri hapishanede bu gerçeği görmüştü zaten. Ama o zaman Suriye'yi bahane ederek başka bölgesel ülkelerin, dağ kadrolarındaki yöneticilerin zihnine girerek o süreci bitirdiler" dedi.