Diyarbakır

Diyarbakır’da yeni trend: “Kürt kahvesi”

Diyarbakır’da Kürt kahvesini ilk kez satışa sunan Ömer Aba, “Türk kahvesi varsa neden Kürt kahvesi olmasın” diyerek başladığı yolculuğunu bugün markalaştırmak istiyor.

Abone Ol

ÖZEL HABER - Abdullah AKYOL / Davut SANCAROĞLU

Diyarbakır’da Kürt kahvesinin hikayesi 7 yıl önce başladı. Kenti ilk kez bu özel karışımla tanıştıran isim ise 11 yıldır kahve sektöründe olan Ömer Aba. Sur ilçesinde küçük bir dükkanda başladığı bu yolculuk, bugün yurt dışına kadar uzanıyor.

“KÜRT KAHVESİ NEDEN OLMASIN?” DİYEREK BAŞLADI

Kürt kahvesini Diyarbakır’a ilk getiren Ömer Aba, 1983’ten bu yana kahveyle iç içe olan bir aileden geliyor. Yaklaşık 11 yıldır sektörde olan Aba, 7 yıl önce aklına gelen bir fikirle yola çıktığını anlatıyor:

“Bir gün düşündüm, Türk kahvesi varsa neden Kürt kahvesi olmasın dedim. O günden sonra çalışmaya başladım. Samimi söylüyorum, Diyarbakır’da ilk kez ben sattım.”

ÖNYARGILAR KIRILDI, TALEP ARTTI

Başlarda insanların önyargılı olduğunu belirten Aba, “İlk zamanlar kimse denemek istemiyordu ama ısrar edip tattırınca herkes fikrini değiştirdi. Şimdi hem yerli halk hem de turistler büyük ilgi gösteriyor. Sur’a gelen turistler kahve içmeden, paket almadan gitmiyor” diyor.

14 ÖZEL KARIŞIMDAN OLUŞUYOR

Kürt kahvesinin diğer kahvelerden farkını anlatan Aba, özel tarifini şöyle özetliyor:
“Kürt kahvesinde Türk kahvesi yok. Tamamen özel karışım bir çekirdekten üretiliyor. İçinde 14 çeşit malzeme var; fındık, badem, ceviz gibi doğal ürünler. Bazı malzemeleri de kendi sırrımız olarak saklıyoruz.”

“ARTIK YURT DIŞINA BİLE GÖNDERİYORUZ”

Kürt kahvesine olan ilgi sadece Diyarbakır’la sınırlı kalmamış. Aba, kahvenin şu anda Azerbaycan, İran, Irak ve Suudi Arabistan’a kadar gittiğini söylüyor:
“Talep çok fazla. Kimi 1 paket alıyor, kimi 20, hatta 100 paket sipariş verenler oluyor. İnsanlar hem kendileri içiyor hem de akrabalarına hediye ediyor.”

“KÜRT KAHVESİ DİYARBAKIR’IN MARKASI OLSUN”

Ömer Aba, Kürt kahvesinin artık Diyarbakır’la özdeşleşmesi gerektiğini düşünüyor ve çağrıda bulunuyor:
“Sayın Valimize sesleniyorum. Bu kahvenin patenti alınmalı. Çünkü bu fikir Diyarbakır’dan çıktı, Türkiye’ye ve yurt dışına buradan yayıldı. Kürt kahvesi bu şehrin markası olmalı.”

“ÖNYARGISIZ BİR YUDUM ALIN ”

Aba, Kürt kahvesini hiç denememiş olanlara da şöyle sesleniyor:
“Bazıları ‘acı mı’ diye soruyor ama öyle değil. Biz şeker yerine hurma kullanıyoruz. Tadına bakınca farkı hemen hissediyorsunuz. Gün geliyor 60-70 kilo kahve ikram ettiğimiz oluyor. Diyarbakır’a gelen herkes bu lezzeti denemeli.”

SUR’UN YENİ KOKUSU: KÜRT KAHVESİ

Bugün Sur’un tarihi sokaklarında dolaşırken, taş duvarların arasına yayılan o kavrulmuş kahve kokusu artık Diyarbakır’a özgü bir simge haline gelmiş durumda.
Ömer Aba’nın deyimiyle: “Kürt kahvesi artık sadece bir içecek değil, Diyarbakır’ın kültürünün bir parçası.”