Diyarbakır’da yaklaşık 5 yıldır Hevsel Vadisi’nde oluşan sis bulutlarını düzenli olarak takip eden fotoğraf sanatçısı Mehmet Kılıçoğlu, kentin tarihi ve modern siluetlerini doğal döngülerin ışığında yeniden yorumladığı bir görsel arşiv oluşturuyor.
TARİHİ YAPILAR SİS İÇİNDE ZAMANSIZ SİLUETLER SUNUYOR
Hevsel Vadisi’nde sabahın erken saatlerinde yükselen yoğun sis, kentin minareleri ve tarihi yapıları üzerinde etkileyici bir atmosfer yaratıyor. Sis, alt katmanları görünmez kılarken minareleri bulutların arasından yükselen sade ve güçlü siluetlere dönüştürüyor.
Fotoğraflarda bazı cami gövdeleri tamamen sis içinde kaybolurken yalnızca minarelerin uçları görünür hâle geliyor. Ulu Cami, Hz. Süleyman Cami, Nasuh Paşa Cami ve Kurşunlu Cami gibi yapılar, sis perdesi ardında izleyiciye zamansız bir görüntü sunuyor.
MODERN YAPILAR SİSLE FARKLI PERSPEKTİFTE GÖRÜNÜYOR
Serideki diğer fotoğraflar, Diyarbakır’ın modern yapılarının da sisle yumuşatılmış bir perspektifle sunulduğunu gösteriyor. Fetih Cami ve Mustafa Uzan Cami gibi modern yapılar, sis içinde zarif bir şekilde yükselen minare ve kubbeleriyle dikkat çekiyor.
Bazı karelerde modern hastane ve üniversite binaları güçlü bir mimari kütle olarak öne çıkarken, yanlarında beliren ince bir minare geçmiş ile günümüz arasında görsel bir diyalog oluşturuyor. Sis, hem tarihi hem modern yapıları ortak bir estetik düzlemde birleştiren bir araç hâline geliyor.
HEVSEL VADİSİ’NİN GÖRSEL DERİNLİĞİ
Kılıçoğlu’nun beş yıllık çalışması, Hevsel Vadisi’nin coğrafi özellikleri ile sisin birleştiğinde Diyarbakır’a sunduğu görsel derinliği belgeler nitelikte. Fotoğraflar, şehrin tarihi dokusunu sakin bir şekilde sunarken, sisin mimari üzerindeki dramatik etkisini de titiz bir gözlemle yansıtıyor.
Bu seri, doğa ile mimarinin hem karşıt hem tamamlayıcı olduğu anları görünür kılarak Diyarbakır’ın kültürel zenginliğine dair güçlü bir tanıklık sunuyor.
