Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları (DİSMEK) kapsamında müzikten tekstile, kuaförlükten taş işlemeciliğine kadar 15 farklı branşta toplam 274 kişiye eğitim veriliyor.
MERKEZLER VE EĞİTİM İÇERİĞİ
Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürlüğü koordinasyonunda Göletli Park ve Sümerpark merkezlerinde yürütülen kurslar, 16–65 yaş arası katılımcılara yönelik olarak başlatıldı. Programlarda müzik, kuaförlük, cilt bakımı, taş işlemeciliği, tekstil, moda tasarımı, el sanatları, ahşap oyuncak yapımı, resim (görsel sanatlar), güzel sanatlar (müzik), üniversiteye hazırlık, ses eğitimi, bağlama, hasır sepet örücülüğü ve keçeden dolgu oyuncak yapımı gibi alanlar yer alıyor. Eğitimler hafta içi her gün düzenleniyor ve üç ay sürmesi planlanıyor.

YETKİLİDEN AÇIKLAMA
Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürü Serap Çapraz, verilen eğitimlerin bireylerin mesleki ve sosyal becerilerini artırmayı hedeflediğini belirterek şunları söyledi:
“Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürlüğü olarak 15 yaş üstü bireylere mesleki eğitim kursları kapsamında hizmet vermekteyiz. Kurslarımızda tekstil, cilt bakımı, kuaförlük, el sanatları, bağlama, ses eğitimi, taş işleme, sepet örücülüğü gibi mesleki faaliyetlere yönelik çalışmalar yapmaktayız. Amacımız, kadınların ve gençlerin bu alanda hizmet görmesini sağlamaktır. Bu kurslar kişilerin hem sosyal becerilerini artırmaya hem de dolaylı da olsa istihdama yönelik katkı sunmaktır.”
Çapraz, taş işleme ve hasır–sepet atölyelerinde unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin yeniden canlandırılmasına yönelik çalışmalar yürütüldüğünü aktardı.

KURSİYERLERİN DENEYİMLERİ
Esmanur Tanla: “Unutulmaya yüz tutmuş sanat eserlerini geliştirmek, günümüze aktarmak için geliyoruz. Burada sepet çalışmaları yapıp el becerilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ekstradan burada kuaförlük kursuna da geliyorum. Kendimi geliştirmek için en iyi yerin burası olduğunu düşünüyorum”
Cemile Çetinkaya: “Sadece modelistlik sınıfında değil, burada birçok kursa geldim, bize çok şey kattı. İstediğimiz modelin kalıbını çıkarabiliyoruz; aynı zamanda onu dikebiliyoruz, giyiyoruz, giydiriyoruz. Sınıf ortamımız, eğitmenlerimiz çok iyi. Giyim zaten benim kendi alanım, öğrenmenin sınırı yok, giyimde hiç sınır yok; sürekli değişen bir moda var. Burası bize çok yeni şeyler kattı. İşin teorisini öğreniyoruz.”
Ümit Özmen: “Bu nakışı 40 yıl önce işlemiştim, burada değerlendirme fırsatı elime geçti. Hocamız bize dikiş alanında kalıp çıkarmayı öğretti, ekstradan dikiş de dikiyoruz. Evde oturunca kendimi iyi hissetmiyorum, burada kendimi dikişe kaptırınca psikolojik olarak kendimi daha iyi hissediyorum.”





