Diyarbakır’da yaşayan 35 yaşındaki Merve Aydın, pandemi döneminde yaşadığı kişisel zorlukların ardından yöneldiği hamur işlerini mesleğe dönüştürerek, evinden yürüttüğü üretimle kendi markasını kurdu. Aydın, “Pandemide tekrar anne oldum, buhrana girdim. O buhrandan çıkış amacıyla bir şeylere yönelmem gerekiyordu ve ekmeğe yöneldim” diyerek, hayatının nasıl değiştiğini anlattı.

“Bankacılığı bırakıp mutfağa döndüm”
Aydın, aslen bankacı olduğunu ve 9 yıl önce mesleğini bıraktığını belirtti:
“Yöneticilik yaparken anne oldum ve bu mesleği yapamayacağıma karar verdim. Daha sonra bir süre ev hanımlığı ve başka işler yaptım. 5 yıldır aktif olarak mutfaktayım, gastronomiyle ilgileniyorum. Şu anda aktif olarak ekşi mayalı ekmek ve sağlıklı ekmekler yapıyorum.”
“Hamurun terapi yönünü keşfettim”
Aydın, pandemi sürecinde yaşadığı psikolojik bunalımı aşmak için başladığı ekmek üretiminin, zamanla bir terapiye dönüştüğünü söyledi:
“Pandemide tekrar anne oldum, buhrana girdim. O buhrandan çıkış amacıyla bir şeylere yönelmem gerekiyordu ve ekmeğe yöneldim. Hamurun terapi yönünü keşfettim. Dokunmak, onu yapmak çok iyi geldi ve buna devam ettim. Yaptıkça insanlar ekmeklerimi çok beğendi. Bir baktım işler bu raddeye geldi.”
“Fransız, İtalyan lezzetleri üretiyorum”
Yaptığı işe eğitim desteği de sağlayan Aydın, farklı mutfaklara ait ürünler üzerine kendini geliştirmeye devam ediyor:
“Fransız, İtalyan lezzetleri, ekşi mayalı ekmekler, makaronlar, tatlılar, glütensiz ürünler... Çeşitli eğitimler aldım. Hala da alıyorum, iki ay sonra bir eğitim daha alacağım.”

“Tamamen evden üretiyorum”
Atölyesi, mutfağı ve satış noktası olarak evini kullandığını belirten Aydın, üretimini artık daha büyük ölçekte sürdürüyor:
“Her şekilde sadece mutfağımdan üretim yapıyorum. Ankastre fırında üretim yapıyordum, şimdi büyük bir fırın aldım. Günde 100 adet üretim yapabiliyorum. Tamamen doğal unlarla, genelde atalık un bulmaya özen gösteriyorum. İnsan sağlığına faydalı, sindirimi kolay ve uzun süre tokluk sağlayan ekmekler yapıyorum.”
“Sosyal medya üzerinden satıyorum, elde stok yok”
Ekmeklerini sosyal medya üzerinden tanıttığını ve sipariş üzerine çalıştığını belirten Aydın:
“Bir markam var ve onu sosyal medyadan tanıtıyorum. Müşterilerim oradan yazıyorlar, sipariş üzeri çalışıyorum. Elimde ekmek olmaz, mayasına kadar kişiye özel yapıyorum. Markam duyulmaya başlandı ve ekmeğimi denemek isteyenler oldu. Denedikten sonra kalitesine inanılıp iş birliği teklifleri aldım. Melek yatırımcılar geldi.”
“Restoranlarla işbirliği yapıyorum”
Diyarbakır’da bazı restoran ve kafe işletmeleriyle aktif çalıştığını söyleyen Aydın:
“Onlara aktif olarak her gün ürün çıkartıyorum. Ekmeklerimle birlikte ekmek üstü lezzetler satıyorlar. Ya da burger ekmeklerimle birlikte sağlıklı burgerler yapıyorlar. Güzel yatırımlar geliyor, hepsine teşekkür ederim.”
“30 yaşında hayalimi fark ettim”
Çocukluğunda başlayan mutfak ilgisinin, ilerleyen yaşlarında mesleğe dönüştüğünü aktaran Aydın:
“Çocukken annem mutfakta bana bir görev verdiğinde tepsiyi ters çevirirdim. Yemek tarifi sunardım. 30 yaşında bunun aslında benim ilerideki hayalim olduğunu fark ettim ve bu yola girip devam ettim. Açıkçası benim için gurur verici bir şey.”
“Hamurlarımın ağzı var, dili yok”
Yeni hayat düzeninin hem ruhsal hem fiziksel olarak kendisine iyi geldiğini belirten Aydın:
“Bir an oluyor ve o hayali tekrar hatırlıyorsun. Ekmek, benim tekrar o hayallere kavuşmamı sağladı. Bana mobbing yapan yok, baskı yapan yok, hamurlarımın ağzı var, dili yok. Kimse konuşmuyor, kimseyle tartışmıyorum, kimseyle uğraşmıyorum. Tek muhatabım hamurlar. Bankacılıkla uzaktan yakından alakası yok. Bütün hastalıklarım iyileşti.”
“5 yıldır hiç kopmayan müşterilerim var”
İşini sürdürülebilir hale getiren Aydın, farklı sağlık gruplarına hitap ettiğini söyledi:
“Evde çalışıyor olmam büyük bir konfor, hem evimi hem çocuklarımı ihmal etmiyorum. 5 yıldır hiç kopmayan müşterilerim var. Kanser hastaları, şeker hastaları, insülin direnci olan hastalar ya da çocuklarına sağlıklı ekmek vermek isteyen insanlar bu ekmeği alıyor. Herkese hitap eden bir ürün. İlla hastalık sahibi olmanıza gerek yok.”





