Diyarbakır’da eğitimci-yazar Mehmet Ali Abakay, 35 yıl boyunca oluşturduğu 200 bini aşkın kitaplık koleksiyonunu, Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi’nde bulunan 3 oda 1 salondan oluşan bir dairede kurduğu Şehir Araştırmaları Merkezi ile araştırmacıların kullanımına açtı. Merkez, tarih, kültür, edebiyat ve musiki başta olmak üzere farklı alanlarda özel çalışma imkânı sunuyor.
35 YILLIK BİRİKİMLE OLUŞTURULAN MERKEZ
Abakay, üniversite yıllarında temellerini attığı koleksiyonun, mezuniyet sonrasında gittiği her şehirde edindiği kitap ve kaynaklarla büyüdüğünü belirtiyor. Sahafların önemli katkı sunduğu bu süreçte, kalıcı nitelikteki temel eserlerin özellikle tercih edildiği ifade ediliyor. Merkezde Osmanlı, Selçuklu ve Anadolu beylikleri dönemlerini kapsayan yaklaşık 5 bin tarih kitabının yanı sıra edebiyat, portre çalışmaları ve musiki alanında kitap, dergi, gazete, plak, kaset ve CD’ler de yer alıyor. Abakay, bu yapıyı oluştururken, “Merkezimizde, bir şehrin A’dan Z'ye tanıtımını esas alan tarih, kültür, sanat, edebiyat, musiki, mimari olmak üzere her alanda kitaplarımız kaynak olarak mevcut” sözleriyle yaklaşımını ifade ediyor.
KÜTÜPHANE DEĞİL, ARAŞTIRMA MERKEZİ
Merkezin klasik bir kütüphane anlayışından farklı olarak çalıştığını belirten Abakay, araştırmacıların talep ettikleri konuyu önceden bildirmeleri halinde ilgili tüm kaynakların bir araya getirildiğini aktarıyor. Bu yöntemin ziyaretçiler için dikkat çekici olduğunu söyleyen Abakay, “Burası özel bir araştırma merkezi” ifadesiyle merkezin işleyişini özetliyor. Diyarbakır ağırlıklı bir koleksiyona sahip olan merkezde, İstanbul başta olmak üzere farklı şehirlerle ilgili binlerce kaynak da bulunuyor. Abakay, merkez için, “Bir şehri A'dan Z'ye kucaklayan bir merkezdir” tanımlamasını yapıyor.
DİYARBAKIR’IN CANLI HAFIZASI
Merkezde Diyarbakırlı fikir ve sanat insanlarının eserlerinin özel bir bölümde toplandığı belirtiliyor. Abakay, her kitabın arkasında ayrı bir hikâye bulunduğunu vurgulayarak, okumanın yalnızca nicelikle değil, anlamayla değer kazandığını dile getiriyor. Okuma alışkanlıklarına ve teknolojinin etkisine de değinen Abakay, merkezin bu yönüyle geçmiş ile bugün arasında bir bağ kurduğunu ifade ediyor. Merkezde yaklaşık 10 bin kaynağın doğrudan Diyarbakır’ı temsil ettiği, Cahit Sıtkı Tarancı’dan Ziya Gökalp’e kadar birçok ismin tüm eserlerinin bir araya getirildiği aktarılıyor. Bu nedenle merkez, “Şehirlerin canlı hafıza merkezi” olarak tanımlanıyor ve şehrin tarihinden ekonomisine kadar geniş bir yelpazede bilgiyi bugünden yarına taşımayı amaçlıyor.
