Yılın son günlerinde siyasi partiler ile bürokrasi arasında, çözüm sürecinin geleceğine ilişkin temasların arttığı belirtiliyor. Bu kapsamda DEM Parti yöneticileri, Adalet Bakanlığı ile yaptıkları son görüşmede 11. Yargı Paketi’nde yer alan ve kamuoyunda “Covid affı” olarak bilinen düzenlemenin kapsamının genişletilmesini gündeme getirdi.
COVİD AFFI TALEBİ VE BAKANLIĞIN TUTUMU
Nuray Babacan’ın Nefes’teki köşesinde aktardığına göre, “DEM yönetimi, ‘dar bir çerçeve çizilen’ pandemi affının PKK’lileri da kapsayacak şekilde genişletilmesini istedi”. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bu talebe olumlu yaklaşmadığı ifade edildi. Tunç’un gerekçesi, “Bakan ve ekibi, FETÖ’cüler nedeniyle bunu yapmama kararı aldıklarını tekrarladı. Kapsamın genişletilmesi durumunda yararlanacak FETÖ’cülerin sayısının PKK’lerden 2,5 kat daha fazla olduğuna dair sayılar verildi” sözleriyle aktarıldı.
GÖZLER ERDOĞAN’A SUNULACAK DEĞERLENDİRMELERDE
DEM Parti İmralı Heyeti’nin daha önce AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile de görüştüğü hatırlatılırken, bu taleplerin Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletilip iletilmeyeceği merak konusu oldu. Heyetin, Adalet Bakanı Tunç ile yaptığı görüşmenin ardından kamuoyuna olumlu mesajlar verdiği de kulislere yansıdı.
AK PARTİ’NİN YASAL DÜZENLEME YAKLAŞIMI
Adalet Bakanı Tunç, Covid düzenlemesine ilişkin talebi reddetse de AK Parti’nin süreçle ilgili hazırladığı raporda, terör örgütü üyeleri için “müstakil” bir yasal düzenleme önerdiği belirtildi. Parti yönetiminin, PKK mensuplarının topluma kazandırılması için özel bir yasal çerçevenin gerekli olduğu görüşünü dile getirdiği, Covid affının kapsamının ise FETÖ bağlantısı nedeniyle genişletilmesine sıcak bakılmadığı ifade edildi.
BÜROKRASİDE OLASILIK ANALİZİ YAPILIYOR
İmralı Süreci’ne ilişkin siyasi partilerin sunduğu raporların ilgili bürokratlarca değerlendirildiği öğrenildi. Bu süreçte “olasılıklar” başlığı altında, taleplerin uygulanabilirliği, doğurabileceği sakıncalar ve hayata geçirilme ihtimallerinin analiz edildiği aktarıldı. İktidar cephesinde olası yasal adımlar için iki temel koşul öne çıkıyor: “PKK’nın feshinin ve tüm silah teslimlerinin devletin ilgili birimleri tarafından onaylanarak kabul edilmesi” ile “SDG’ye çizilecek çerçeve”.
AK PARTİ–MHP DEĞERLENDİRMELERİ
Bu iki başlığın AK Parti içinde geçmişe kıyasla daha fazla vurgulandığı, parti yönetiminin MHP’nin hazırladığı açılım raporundan ve son açıklamalarından memnuniyet duyduğu ifade ediliyor.
DEM PARTİ’DE İÇ BASKILAR
Kulislere göre İmralı Süreci’nde en fazla zorlanan partinin DEM olduğu dile getiriliyor. Babacan, bu durumu şu sözlerle aktardı:
“Kulislere göre, açılım sürecinin en sıkıntılı partisi DEM. Partinin radikal tabanı hem iktidarla yapılan işbirliğinden hem de PKK’nın temel tezlerinden vazgeçilmesinden rahatsız. Bir başka grup ise Kürt halkının öncelikli sorunları ve taleplerinin konuşulmamasına itiraz ediyor. Diğer yandan cezaevindeki PKK’lılar da parti yönetimini sıkıştırıyor. ‘Suça karışan ve karışmayan ayrımı’ bu grubun en çok itiraz ettiği konu. Ceza indirimi değil, af bekliyorlar.
DEM yönetimi, ‘Taban-Kandil-İmralı’ üçgenine sıkışmış durumda. DEM’lilerin bu hali değerlendirilirken, “Aşırı milliyetçi Kürtlerle sorun yaşıyorlar. Bir nevi Zafer Partisi refleksi gösteren Kürtler var” yorumları yapılıyor”
YENİ YIL ÖNCESİ TAKVİM
Siyasetin, yeni yılın yaklaşması nedeniyle kısa süreliğine yavaşlayacağı, görüşme ve toplantıların 6 Ocak’tan sonra yeniden başlayacağı belirtiliyor. Bu nedenle aralık ayının son günlerinin, İmralı Süreci ve Suriye başlığı açısından kritik bir dönem olarak görüldüğü ifade ediliyor.