Politika

DEM Parti’den 11. Yargı Paketi’ne muhalefet şerhi: Yapısal sorunlar çözülmüyor

DEM Parti, Meclis’te görüşülecek 11. Yargı Paketi’ne ilişkin muhalefet şerhinde, teklifin reform niteliği taşımadığını ve güvenlikçi yaklaşımı pekiştirdiğini savundu.

Abone Ol

Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugün saat 15.00’te görüşülmeye başlanacak. Görüşmeler öncesinde DEM Parti, teklife ilişkin muhalefet şerhini Meclis’e sundu.

REFORM SÖYLEMİ VE UYGULAMA ELEŞTİRİSİ

DEM Parti, muhalefet şerhinde 2025–2029 Yargı Reformu Strateji Belgesi ile “Türkiye Yüzyılı – Adaletin Yüzyılı” söylemine rağmen, teklifin uygulamada güvenlikçi yaklaşımı kalıcı hale getirdiğini savundu. Partiye göre 11. Yargı Paketi, yargı sistemindeki yapısal sorunları çözmek yerine, önceki düzenlemelerin yol açtığı sorunları sınırlı ve geçici müdahalelerle artırıyor.

Bu kapsamda, "AK Parti, getirdiği her yeni yargı paketini, artık önceki paketlerin yarattığı sorunları gidermek iddiasıyla kamuoyuna sunmaya başlamıştır..." ifadelerine yer verildi ve COVID–19 infaz düzenlemesine atıf yapılarak benzer eşitsizliklerin sürdüğü belirtildi.

DEM Parti, 1 Ekim 2024’ten itibaren ilerleyen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin toplumda yasal düzenlemelere dair beklenti yarattığını ifade etti. Ancak muhalefet şerhinde,

"Türkiye’nin demokratikleşmesinin" yalnızca sınırlı yasa değişiklikleriyle mümkün olmayacağı, bunun bütünlüklü ve sistematik bir yaklaşımla sağlanabileceği görüşü dile getirildi.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ VE AİHM KARARLARI

Şerhte, Selahattin Demirtaş’a ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasının normlar hiyerarşisini zedelediği belirtildi. DEM Parti, AİHM’in 2018, 2020 ve 8 Temmuz 2025 tarihli kararlarında ihlal tespitlerinin yinelendiğini ve derhal tahliye yönündeki hükmün teyit edildiğini hatırlattı.

SİYASİ REKABET VE YARGI ELEŞTİRİSİ

AİHM kararlarının Büyük Daire tarafından 3 Kasım 2025’te kesinleştiğine dikkat çekilen şerhte, bu durumun Türkiye’de siyasi rekabetin yargı yoluyla şekillendirildiğine dair tespit içerdiği savunuldu. Kararların uygulanmamasının, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri açısından sorun yarattığı ifade edildi.

İNFAZ SİSTEMİ VE “İKİLİ REJİM” TARTIŞMASI

DEM Parti, Kobane davasının delil ve gerekçelendirme sorunları nedeniyle siyasal bir araç haline geldiğini ileri sürdü. 2020 yılında yapılan infaz düzenlemelerinin ise fiilen “ikili infaz rejimi” oluşturduğunu savundu. Şerhte, "2020’de pandemi koşulları bahane edilerek yapılan İnfaz Yasası değişiklikleri, Türkiye’de fiilen ikili bir infaz rejiminin kurumsallaşmasına sebep olmuştur" değerlendirmesine yer verildi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ELEŞTİRİSİ

DEM Parti, “Aile Yılı” yaklaşımının kadınların şiddet, yoksulluk ve eşitlik taleplerini geri plana ittiğini belirtti. Teklifte, 6284 sayılı Kanun’un etkin uygulanmasına, şiddetin önlenmesine ve cezasızlıkla mücadeleye yönelik somut adımlar bulunmadığı ifade edildi.

GÜVENLİKÇİ YAKLAŞIM VE ETKİ ANALİZİ

Muhalefet şerhinde, cezaların artırılmasına dayalı güvenlikçi devlet anlayışının demokratik toplumla uyumlu olmadığı vurgulandı. Ayrıca teklifin etki analizi yapılmadan hazırlandığı, meslek örgütleri ve sivil toplumun görüşlerinin yeterince yansıtılmadığı belirtildi.

SİYASİ MAHPUSLAR VE COVID DÜZENLEMESİ

DEM Parti, teklifin 27. maddesinde yer alan COVID düzenlemesiyle siyasi mahpusların kapsam dışında bırakılmasını eleştirdi. Şerhte,

“Bu madde ile siyasi mahpuslar kapsam dışında tutulmakta, iktidarın niyeti ortaya serilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE İNTERNET DÜZENLEMELERİ

İnternet ve ifade özgürlüğüne ilişkin düzenlemelerin de eleştirildiği şerhte, içerik çıkarma, erişim engeli ve bant daraltma uygulamalarının sansür ve otosansürü artıracağı, demokratik tartışma alanını daraltacağı görüşü dile getirildi.