Kürt böreği mi, küt böreği mi? Bu tartışma, İstanbul’da düzenlenen 8. Kürt Böreği Festivali ile sona erdi. Kürt böreğinin isim hakkını tescilleyen KAYY-DER, gelenekselleşen festivaliyle hem kültürel bir hafızayı yaşatıyor hem de simgesel bir kimlik mücadelesini görünür kılıyor.

Tarihi 1890’a Uzanan Politik Bir Börek

Kürt böreğinin hikâyesi, 1890 yılında Bingöl’ün Kiğı ilçesinden İstanbul’a çalışmaya gelen ve “Rengo” lakabıyla tanınan Mehmet Alkan ile başlıyor. İstanbul tersanelerinde çalışan Mehmet, un ve suyla hazırladığı sade böreği arkadaşlarına ikram eder. Börek öylesine beğenilir ki kısa sürede Eminönü başta olmak üzere İstanbul’daki işçilerin vazgeçilmez yemeği haline gelir.

Böreğin adı ise işte o dönem şekillenir. “Kimden aldın?” sorusuna verilen “Kürtten aldım” yanıtı, böreğin ismini de belirler: Kürt böreği.

1980 Darbesiyle Gelen İsim Sansürü

Ancak 1980 askeri darbesiyle birlikte “Kürt” kelimesi kamusal alandan silinmeye çalışılınca, Kürt böreği de sansüre uğrar. “Küt böreği”, “sade börek”, “hamal böreği” gibi isimlerle anılmaya başlanan bu geleneksel yiyecek, 1990’lı yıllardan itibaren kimliğini yeniden kazanarak “Kürt böreği” adıyla anılmaya devam etti.

Bir Börekten Fazlası Kürt Böreği Kimliğini Geri Aldı1

KAYY-DER Festivaliyle İsmini Geri Aldı

Kürt böreğinin ismini resmi olarak tescilleyen Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (KAYY-DER), bu yıl 8. kez İstanbul’un Beykoz ilçesindeki Göztepe Tabiat Parkı’nda Kürt Böreği Festivali düzenledi.

Festivalde yüzlerce katılımcı, uzun kuyruklar oluşturdu. Kürt böreğinin sembolik anlamı, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan tarafından da vurgulandı:

“Kürt böreğiyse Kürt böreğidir. Eşya ismiyle çağırılır. Bu festivalin barışa hizmet edeceğini düşünüyorum.”

İstanbul’un En Eski Kürt Börekçisi: İrfan Tekçi

1968’de İstanbul’a gelen ve 57 yıldır Kürt böreği üreten İrfan Tekçi, böreğin hikâyesini şu sözlerle anlattı:

“Mehmet Efendi bizim dedemiz sayılır. Bilicelilerin hepsi Kürttür. Böreği görenler ‘Kimden aldın?’ diye sorunca ‘Kürtten’ cevabı verilmiş. Aslında ismini Türkler koydu.”

Tekçi ayrıca, böreğin üzerine pudra şekerinin 1917 Ekim Devrimi’nden kaçan Ruslar aracılığıyla eklendiğini belirtti.

“Pudra şekerini Ruslar Karaköy’de böreğin üstüne serpmeye başlamış. Mehmet Efendi de bunu görüp uygulamaya başlamış.”

Urfa'da belgesel sinema rüzgarı esti
Urfa'da belgesel sinema rüzgarı esti
İçeriği Görüntüle

Bir Börekten Fazlası Kürt Böreği Kimliğini Geri Aldı2

“Bir Börekle Kültür Kırımına Direniyoruz”

KAYY-DER Eş Genel Başkanı Yeliz Vergili, Kürt böreğinin sadece bir yiyecek değil, asimilasyon politikalarına karşı bir duruşun sembolü olduğunu ifade etti:

“Bu festival, Kürt adıyla Türkiye’de düzenlenen ilk festivaldir. Kürt böreği bir kültürdür, bu kültürü yaşatmak bizim görevimiz.”

Festivali ilk kez hayata geçiren KAYY-DER Eş Başkanı Tuncay Gökçe ise şu sözlerle festivalin anlamını özetledi:

“Bu börek sadece bir hamur işi değil, onurlu bir barışın sembolüdür.”

Kürt Böreği: Barışın ve Kimliğin Lezzetli Simgesi

Bugün artık yalnızca sokak lezzetlerinde değil, kültürel hafızada da yer edinen Kürt böreği, sade hamuruyla ve pudra şekeriyle bir halkın kimliğini, direnişini ve barış özlemini temsil ediyor. Geriye sadece bu lezzetli hikâyeye ortak olmak kalıyor.

Kaynak: İLKE TV