AMED TV - Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı tarafından 2017 yılında açılan müzede, soyu tehlike altında olan birçok türün yanı sıra, kelaynak, dev kertenkele, Fırat kaplumbağası, leopar sazanı ve endemik türler de ziyaretçilere tanıtılıyor.
Fen Fakültesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen çalışmayla kapılarını gelecek nesillere açan müzeyi, 7 yılda yaklaşık 10 bin öğrenci ziyaret etti.
DÜ Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalınca 2017'de açılan müzede, aralarında soyu tükenmek üzere olan kelaynak, dev kertenkele, Fırat kaplumbağası, leopar sazanı ve endemik türlerin de bulunduğu hayvanlar tanıtılıyor.
Fen Fakültesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen çalışmayla kapılarını gelecek nesillere açan müzeyi, 7 yılda yaklaşık 10 bin öğrenci ziyaret etti.
Kelaynak, dev kertenkele, Fırat kaplumbağası, leopar sazanı gibi bölgeye özgü endemik türlerin yanı sıra soyu tükenmekte olan türlerin de bulunduğu müzede, Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar ve diğer akademisyenler, haftanın bir günü okullardan gelen öğrencilere canlı türleri, doğada yaşadıkları tehlikeler, türlerin önemi gibi konularda bilgi veriyor.
'Buradaki türleri, biyolojik zenginliğimizi anlatmaya devam edeceğiz'
Prof. Dr. Ali Satar, müzede sergilenen türlerin fakülte bünyesindeki onlarca akademisyenin çalışmaları sonucunda bir araya getirildiğini söyledi.
Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yaşamış kuşlardan sürüngenlere, eklem bacaklılardan yumuşakçalara, balıklardan kelebeklere kadar birçok türden binlerce fosil, mumya ve dondurulmuş hayvanın müzede sergilendiğini kaydeden Satar, 'Fosillerimiz de dahil yaklaşık 2 bine yakın tür var. Omurgalı ve omurgasız türler var. Birçoğu da çok küçük türler. Bunları mümkün olduğu kadar mikroskop altında bile göstermeye çalışıyoruz.' dedi.
Öğrencilerin doğa sevgisi ve koruma bilinciyle yetişmesinin, gelecek nesiller için büyük önem taşıdığını dile getiren Satar, müzenin çocukları çevre bilinci ve canlıların korunması noktasında bilinçlendirmeye katkı sağladığını ifade etti.
Şimdiye kadar yaklaşık 10 bin öğrencinin müzeyi ziyaret ettiğini belirten Satar, şunları kaydetti:
'Öğrencilere, bu canlı türlerinin nasıl yok olabileceğini, insanlar tarafından bunlara nasıl zarar verildiğini, doğayı kirletmememiz gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Çocuklar da bu durumu gerçekten çok iyi kavrıyor. Eminim ki bu bilgiler hayatlarında yer edinecek ve ilerde bu biyolojik zenginliklerimize sahip çıkacaklar. Çocukların gözlerindeki ışıltıyı görmek beni çok mutlu ediyor. Küçük yaşlarda öğrencileri eğitirsek ilerde mutlaka edindikleri bilgilerle çevreyi koruyacaklardır. Buraya gelen çocuklar da çok mutlu dönüyor. Buradaki türleri, biyolojik zenginliğimizi anlatmaya devam edeceğiz.'
'Daha önce bilmediğim hayvanlar burada bulunuyor'
Öğretmenleriyle müzeyi ziyaret eden 3. sınıf öğrencisi Lamia Serçek de veteriner hekim olmak istediğini ve müzeyi ziyaret etmenin kendisi açısından önemli olduğunu söyledi.
Müze ve içindeki türlerden etkilendiğini dile getiren Serçek, 'Burada notlar aldım. Daha önce bilmediğim hayvanlar burada bulunuyor.' dedi.
Müzede öğrendiği bilgiler sayesinde doğaya ve çevreye daha duyarlı olacağını anlatan 9 yaşındaki Azra Ayla Altuntaş ise müzeyi çok sevdiğini kaydetti.
Altuntaş, 'Burada çok güzel türler var. Daha önce görmediğim türleri burada görebildim.' diye konuştu.
Müzeyi ziyaret etmenin geleceğine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Arin Aytin de müzede gördüğü hayvanlara çok şaşırdığını, bu türlerin bölgede yaşadığını bilmediğini dile getirdi.